Gelibolu Kara Savaşları (2)

Saros’daki İngiliz ve Anzak Birlikleri de saatler 03.00’ü gösterirken ilk çıkarma birlikleri filikalara bindirerek koyu karanlıkta Kabatepe’ye doğru yönelttiler.
Kabatepe Kumsalına yönelen ilk 1500 kişilik çıkarma birliği farkında olmadan kıyılardaki hızlı akıntılarla daha kuzeye, Arıburnu’na düşmüşlerdi.
Bu ilk davetsiz misafirleri Arıburnu’nda iki küçük Türk birliğinin şiddetli ateşi karşıladı.Türkleri baskına uğratacaklarını sanan Anzak birlikleri şaşkınlık içinde kıyı eteklerinde tutunmaya çalışıyorlar ve tanımadıkları bir kıyıda, gecenin yoğun karanlığında dağınık biçimde sığınacak bir yer arıyorlardı.
Bu küçük Türk Birlikleri, Hain Tepe’deki mevzisi içinde, iki taraftan kuşatılmasına rağmen kahramanca çarpışarak savunmalarını sürdürüyordu.
Kara Savaşlarında ilk şehitlerimizi burada veriyorduk.Gün ağarana kadar burada müthiş bir savunma yapan bir takım askerlerimizden geriye sadece yaralı takım komutanı ile birkaç erimiz kalmıştı.
Gün ağırırken, Yüksek sırtta mevzilenen 8 nci Bölüğün 3ncü takımı da, karaya çıkan İngilizleri iki yandan ateş altında tutuyordu.
Hava aydınlanmaya başlamıştı. Palamutluk ve Kabatepe sırtlarındaki topçu bataryalarımız da karaya çıkanların üzerine bombalar yağdırmaya başlamışlardı.
Savaş hızlanıyordu.Saat 05:00 Arıburnu’nda birkaç küçük Türk Birliği ile iki tabur Anzak Askeri kıyasıya çarpışıyorlardı.İngiliz gemileri, Anzakların top ateşini tutan bataryalarımıza yönlediler.Gemilerden yağmur gibi bombalar yağıyordu.Topçu bataryalarımız yoğun ateş altına alınırken, çıkarma hızlanıyordu.
Saatler 05:30’u gösterirken 3ncü Avusturya Tugayı da Arıburnu Sahilleri’ndeydi.Kıyıya çıkan birlikler kıyılarda bir yandan yerleşmeye ve siperler edinmeye çalışırken, bir yandan da Türk Mehmetçikleriyle çarpışıyorlardı.
Küçük ve zayıf Türk Birlikleri, durmadan güçleri artan Anzak Kuvvetleri karşısında eriyerek bir süre sonra geriye çekilmek zorunda kalıyorlardı.
Arıburnu ve onun derinliğinde hiç askerimiz kalmamıştı.İngilizler, bir tümene yakın asker çıkarmışlardı. Conk Bayırı bölgesi iyice serbest kalmıştı.İngiliz Birlikleri yayılarak ilerliyorlardı.Bu sırada toparlanan bir Anzak taburu balıkçı damlarına doğru ilerlerken 8nci bölüğün ateşine düşerek durmak zorunda kaldı.
Bu bölüğümüz Anzaklara ağır kayıplar verdiriyordu.Kendinden kat ve kat üstün Anzaklılar ağır da olsa Cesaret Tepe’ye doğru ilerliyorlardı.
Bu sırada donanmanın ateşi de hızlanmıştı.Geri çekilerek Conk Bayırı sırtlarında savunmasını sürdüren bu birliğimiz bir avuç kahramanıyla insan üstü bir düreniş göstererek Anzaklıların ilerlemelerini zorlaştırıyordu.
Bu sırada gece tatbikatından gelerek dinlenmeye çekilen 27 nci Alay kulakları sağır eden bu müthiş bombardımanla uyandı.
27 nci Alay Komutanı Yarbay Şefik (Şefik Aker) derhal durumu öğrenerek alayına alarm verdi.Kıyıdaki güvenlik perdesi yırtılmadan saldırıya geçen birliklere saldırmak gerekir diyerek alayına; “Hazır ol” emri verdi.
Bu sırada 9 ncu Tümen Komutanı da , Alay Komutanı Şefik Bey’i arayarak:
“İngilizler, Kabatepe ile Arıburnu kesimine asker çıkarmaktadır.27nci Alay Camburnundaki dağ bataryası da emrinde olmak üzere, İngilizleri denize dökmek için derhal Kabatepe doğrultusunda hareket edecektir.” dedi.27 nci Alay, hiç vakit kaybetmeden Kemalyeri Merkeztepe ekseninde taarruza karar vererek ilerlemeye başladı.Bu sırada, Alay Komutanı gelen bir telefonda, Anzaklar’ın hızla Arıburnu’na çıkarmaya devam ettikleri ve bu bölgede çok kanlı savaşların olduğu, Anzaklılar’ın Kırmızısırt – Kanlısırt’ı işgal ettikleri bildiriliyordu.
Küçük Türk Birlikleri de Düztepe ve Conkbayırı sırtlarında inanılmaz bir direniş göstererek Anzakların hızını kesmeye çalışıyorlardı.
Gökten ateş yağarken, her yerde vızıldayan binlerce kurşun havada uçuşuyordu.
Saatler 08.00’e gelmişti.27nci Alay’ın kahraman askerleri Allah Allah! sesleri arasında karşı taarruza geçtiler.Bir anda Kemalyeri – Merkeztepe bölgesindeki dereler, okunan ezan sesleri ile yankılanıyordu.
Taarruza kalkan Mehmetçikler, köylerinden getirdikleri ve sırt çantalarında bulunan temiz çamaşırları ile sırtlarındaki gömleklerini değiştiriyor, kirli çamaşırlarını da çalıların diplerine bırakarak, Allah’ın huzuruna temiz çıkmak için tekbir ve salavat getirerek taarruza katılıyorlardı.
Şehitlik mertebesine ulaşmak için dini ve manevi hazırlıklarını yapan Mehmetçikler, bu denli dinsel inançlarına saygılıydılarve vatanları için ölmeye hazırdılar.
Bu sırada 19 ncu Tümen ‘in 57 nci Alay’ı da ,27 nci Alay’la bağlantı kurarak ilerlemeye başladı.27nci Alay Komutanı Yarbay Şefik Bey; 19 ncu Tümen Komutanı Yarbay Mustafa Kemal ‘i telefonuyla arayarak karşılarındaki Anzak güçleriyle ilgili bilgiler verdikten sonra, taarruz planını bildirerek, harekatının koordine edilmesini istedi.
Devamı yarınki sayımızda

Bunları da sevebilirsiniz

Bir cevap yazın

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.