Acılardan çıkarılacak kişisel veya kurumsal menfaat olmamalı. Veren eli, alan el görmemeli. Ama maalesef sosyal medya acılardan puan toplamaya çalışan şeytanlarla dolu…!
Bugünler ülkemize büyük ders olmalı… Artık bundan sonra depremlerle birlikte yaşayacağımızı bilerek derhal en hızlı ve etkili biçimde ülkemizi çelik ağlarla örerek yıkımlara karşı tedbirler almalıyız.
Japonya’da 9-9,5’luk depremlerden kimsenin haberi olmuyor. Dinsiz, ateist dediğimiz ülkelerde bizden daha çok ve daha yüksek derecelerde depremler olurken onların fıtratı mı yok?
Köprü inşaatında bir demiri yanlış bağladığı için intihar eden Japon Mühendis bizden daha az mı dürüst?
Kaybedecek zaman yok… Çok laf değil, çok iş üretmenin zamanıdır. Ne iktidar, ne muhalefet ne de her şey maydonoz yalakalar susun ve sadece iyiye, doğruya, güzele, kardeşliğe odaklanarak bu yarayı en kısa sürede nasıl tedavi edebileceğimize odaklanınız…
Bu millet sizden şimdi ne istiyor biliyor musunuz? Hızla TBMM’yi toplayınız. Birbirinizi suçlayark değil; anlayarak, severek, sımsıkı sarılarak oturup konuşunuz…
Birbirinizi ötelemeden, aşağılamadan, incitmeden konuşa konuşa bu işi en hızlı, en ciddi nasıl toparlayacağınızı saptayarak 10-15 günde işlere koyularak kararlar alınız.
Kim ki, bu birliği beraberliği bozarsa, kim ki birbirinizi eleştirerek siyasi rant peşinde kurnazlıklara yatarsa; bu millet artık aptal değil asla onları affetmez…
Yoksa; sen ben diyerek, çok kısa zamanımızı heba edersek, ayları yıl yaparsak sıradaki depremlerle bir kez daha buluşuruz…
Aklın yolu birdir… Herkes akıllı olsun, fıtrata değil ilim ve bilime sığınsın…