Dünya Gregoryen takvimine göre 21.yüzyıla girmiş olabilir ama ülkeler her zaman takvimlere göre bir yüzyılı bitirip diğer yüzyıla aynı anda girmezler. Ülkelerin siyasal, sosyal ve ekonomik yolculukları bazen onları takvimlerden önce yeni yüzyıllara taşırken, bazen de takvimler yeni yüzyıla çoktan girmiş olsa bile, sözü edilen faktörler ülkelerin hala geçen yüzyıldan çıkamamalarına sebep olmaktadırlar.
Bu açıdan bakıldığında dünyanın gelişmiş medeniyetlerinin içinde bulunduğumuz 21.yüzyıla Sovyetler Birliği’nin dağılması ile ortaya çıkan siyasi yapı ile giriş yaptığını söylemek doğru olacaktır.Türkiye ise 21.yüzyıla, hepsi birbirinin devamı olan, 2007 Cumhurbaşkanlığı Seçimleri, 2010 Referandumu, 2011 Genel Seçimi, 2014 Yerel Seçimleri, 2014 Cumhurbaşkanlığı Seçimleri, 7 Haziran 2015 Genel Seçimleri, 1 Haziran 2015 Genel Seçimleri, 2017 Referandumu, 2018 Başkanlık ve Genel Seçimlerinin ardından, 20.yüzyıl siyasetinin son seçimleri olan 31 Mart 2019 seçimleri ile geçiş yapacaktır. Bunun en belirgin sebebi, Türkiye’nin 20.yüzyıldan kalan siyasi sorunlarını çözme girişimleri olarak değerlendirilebilecek bu seçimler serisinin, yeni bir siyasi düzeni Türk siyasi hayatına yerleştirmiş olmasıdır.
31 Mart 2019 seçimleri, Türkiye’nin geçtiğimiz yüzyıldan kalma siyasi sorunlarını çözme girişimlerinin sonuncusu olarak görülmelidir. Eğer İstanbul ve Ankara gibi büyükşehir belediyeleri el değiştirmez ise, 31 Mart seçimlerinden sonra siyaset, medyanın ve halkın gündeminden yavaş yavaş çıkartılacak ve soğumaya bırakılacaktır. Bundan sonra planlı ilk seçim olan 2023 seçimleri ise artık Türkiye’nin geçen yüzyılın sorunlarını çözmeye çalıştığı bir seçim değil, 21.yüzyılda nasıl yer alacağının somut olarak halk iradesine yansıyacağı, yeni yüzyılın ilk seçimleri olacaktır.
31 Mart seçimleri ile Türkiye’nin siyasi tarihinde bir sayfa kapanacak ve yeni bir sayfa açılacaktır…İşte bu yüzden önümüzdeki yerel seçimlerde başarılı olamayanların, kendilerini siyasetin geçmiş yüzyılında bulmaları ve siyasetten tamamen silinme riski ile karşı karşıya kalmaları çok yüksek bir ihtimal olarak karşımızda durmaktadır.Bu sebepten dolayı, bizim önerimiz adayların ya bu seçimleri kazanmak için her şeyi yapmayı kafalarına koymuş olarak seçimlere hazırlanmaları ya da bu seçimlerde hiç aday olmamaları yönündedir.Peki, 31 Mart seçimlerini adaylar ve partiler açısından bu kadar kritik yapan faktörler neler ? Sizin için 5 madde
Kritik Faktör-1 : 31 Mart yerel seçimleri geçen yüzyıldan kalma siyasetin girdiği son seçimler olacaktır.
Bunun en önemli sebebi, bugün artık büyük bir çoğunluğu 20.yüzyılın ürünü olan siyasetçilerin 31 Mart seçimlerinden sonra siyasi arenada kendilerini son derece yetersiz hissetmeye başlayacak olmalarıdır. Siyasette tecrübe büyük öneme sahiptir, fakat sosyal hareketlerin kırılma yaşadığı noktalar zaten tecrübenin, yeni toplumsal dinamikleri anlamakta ve yönetmekte yetersiz kalması sonucunda ortaya çıkarlar.
İçinde bulunduğumuz dönemde yaşanan siyasi sorunların temel sebeplerinden birisi de geçen yüzyılın ürünü olan siyasi sorun çözme yeteneklerinin, 21.yüzyılın sorunlarını çözmekte yetersiz kalmasıdır.
Bunun en güzel örneği geçtiğimiz aylarda yaşanan UBER tartışmasıdır.
UBER bir 21.yüzyıl toplumsal olgusudur. Bu olgunun dijital ekonomi boyutu vardır, yeni toplumsal paylaşım modeli olması boyutu vardır, teknoloji boyutu vardır, işçi-işveren ilişkileri boyutu vardır, vergilendirme boyutu vardır, siyasi boyutu vardır ve daha bir çok alana sirayet eden boyutlara da sahiptir.
Dikkat ederseniz 20.yüzyıl siyaseti bu sorunu direkt olarak “yasakladım bitti” yaklaşımı ile ele almış ve sorunu çözmek yerine “yok saymıştır”. Ama toplumsal ihtiyaçlardan kaynaklanan gerçekler yok sayılınca yok olmazlar. Bu yaklaşımın temel sebebi ise 20.yüzyıl siyasetinin alet çantasında böyle sorunları çözecek edevat bulunmamasından kaynaklanmaktadır.20.yüzyıl siyaseti, elinde çekiç olan birisinin her şeyi çivi olarak görmesi gibi, 21.yüzyılda önüne çıkan her konuyu geçen yüzyılın reçeteleri ile çözmeye çalışmasından dolayı 31 Mart yerel seçimlerinde ömrünü tamamlayacaktır.
Bu sebeple, 31 Mart yerel seçimlerine girecek partilerin ve adayların kendilerine sormaları gerekli en önemli soru “Türk siyasetinin yeni yüzyılında yer alabilmek için ne yapmalıyım?” olmalıdır.
Kritik Faktör-2 : Seçmen 24 Haziran seçimlerinde siyasetin gerçek yüzünü daha iyi gördü, artık tercihini daha bilinçli şekilde yapacaktır.
Bu husus, farklı sebeplerden dolayı hem iktidar partisinin seçmeni hem de muhalefet partilerinin seçmeni için geçerlidir. Siyaset Stratejileri’nin sahada yaptığı çalışmalardan elde ettiği geri dönüşlere göre muhalefet partilerinin seçmeni aşağıdaki 3 konuda yüksek bir bilince ulaşmış durumdadırlar :
1. Parti yönetimleri ve adaylar, bizlerin karşı tarafa olan tepkimizden “faydalanarak” kendilerine çıkar sağlamak için siyaset yapıyorlar, dolayısıyla kendilerine oy vermekten başka çaremiz olmadığını düşünüyorlar…
2. İktidarı anti-demokrat diye eleştirmelerine rağmen, kendileri iktidardan daha fazla anti-demokratik davranışlara imza atıyorlar.
3. Parti yönetimleri seçimlerde sandıklara sahip çıkamıyor, bizlere göz göre göre seçim sonuçları hakkında yalan söylüyor, verdiğimiz oyları bile sayacak kapasiteyi gösteremiyorlar.
Bununla birlikte, iktidar partisi seçmeni özellikle yeni sisteme geçiş yapılması ile beklediği ekonomik rahatlamayı bulmamaktan musdarip olduğunu ifade etmektedir. Fakat buna rağmen, bu şikayetini oy tercihlerine yansıtması mevcut siyasi atmosfer içerisinde pek olası görünmemektedir.
Sonuç olarak, muhalefet partilerinin seçmeninde daha fazla olmak üzere, siyasete bakış açısında ciddi bir kırılma yaşanmış, geçmiş yüzyılın alışkanlıkları ile siyaset yapmayı sürdüren aktörlerin yetersiz kaldığı fikri tamamen zihinlere yerleşmiştir.
Bu bilinçle sandığa gidecek olan seçmenin ortaya çıkartacağı siyasi tablo, hiç şüphesiz ki siyasette yeni yüzyılın kapısını aralayacaktır.
Bunu öngörebilen partilerin ve adayların şimdiden geleceği nasıl yönetecekleri konusunda yatırım yapmaya başlamaları, yeni yüzyılda var olma mücadelesinden galip çıkmalarında önemli bir etken olarak önümüzde durmaktadır.
Kritik Faktör-3 : Bu yerel seçimler adını iyi veya kötü duyurmuş “popüler” adaylar için siyasette olmak yada olmamak seçimleri olacaktır.
Eğer siyasetin içindeyseniz, şu gerçeği çok iyi kavramanızı tavsiye ediyoruz…Siz siyaseti bırakmak istemeseniz bile siyaset sizi bırakabilir. İşte bu yüzden başarınızı en üst noktaya taşımanız gereken seçimler, aynı zamanda siyasetin sizi bırakmaya hazırlandığı seçimler olmalıdır ki, bunun önüne geçebilesiniz.Şimdi adı çok konuşulan ve daha çok köşe yazarları ile kendini pazarlamaya çalışan adayları gözünüzün önüne getirin…Bu seçimlerde yenildikleri takdirde kaç tanesi bir sonraki seçimlerde halkın karşısına çıkma yüzünü kendinde bulabilir?
31 Mart seçimleri millennial dediğimiz yeni yüzyılda doğan jenerasyonun ilk kez bir belediye başkanı adayı için oy kullanacakları seçimler olacak. Daha da çarpıcı olanı, bu kuşak 2023 seçimlerinde artık üniversitelerini bitirmiş, belki aile kurmuş yetişkin bireyler olarak hem iş dünyasına hem de siyasete ağırlıklarını koyacaklar.
İnsanoğlu 2021’de ilk kez başka bir gezegende yaşamak için Mars’a doğru yola çıkacak. 20.yüzyıl siyasetçisi için çok ütopik gibi gelen bu mesele bu jenerasyon için nefes almak, su içmek kadar kolay ve hayatlarının bir parçasıdır.Sizce 2023 yılında seçmenin bel kemiğini oluşturacak bu jenerasyon, siyasal, sosyal ve ekonomik olayları 1950’lerin, 60’ların, 70’lerin,80,lerin parametreleri ile tanımlayan siyasetçileri ne kadar ciddiye alacak ?Acaba ben ne yaparım da bu yeni dünyanın bir parçası olurum derdiyle yanıp tutuşan bu insanlar, siz semt pazarında esnaf ziyareti yaptığınız için sizi çok mu kendilerinden bularak oy verecekler?Bu sorunun cevabını öğrenmek isteyenleri yeni yüzyılın ilk planlı seçimleri olan 2023 seçimlerinde aday olmaya davet ediyoruz…
Fakat, henüz siyaset sizi bırakmadan, 21.yüzyıl siyasetinin yıkıcı etkisi siyasi arenada büyük değişimlere yol açmadan önce son seçimler olarak değerlendirdiğimiz 31 Mart seçimlerinde kazanmayı aklınıza koyduysanız, seçim sahada nasıl kazanılır meselesini bu analizden incelemenizi öneririm:
Kritik Faktör-4 : 31 Mart seçimleri, geçen yüzyılın siyaset yapma tekniklerinin artık işe yaramadığının net olarak anlaşıldığı seçimler olarak tarihe geçecektir.
Devamı Yarın…